Böle ben çok küçüğüm daha..hayal meyal yaşadığım dönemler ama aynen hatırlıyorum bu olayın olduğunu..
Ben kalemi ilk elime aldığım andan itibaren bişeyler çizmeye, resim yapmaya çalışıyodum. Pastel boyalarım vardı..Hatta en sevdiğim renk sarıydı o aralar..Sonra sarı boyam kaybolunca siyahı seçmiştim en sevdiğim renk olarak.:)…
Boyalar bendeydi; ama Evde kağıtlar sadece büyüklerin ulaşabileceği yerlerdeydi..ben de başladım odanın duvarlarına çizmeye, ki duvarı boyamanın kötü bişey olduğunu da bilmiyodum yani..nerden bileyim.. Ranzanın arasındaki bölegeye kadar doldurmuştum duvarları...Sonra bigün akşama dooru…Annem elinde kocaman bi kova dolusu köpüklü suyla ve bikaç bezle odaya gelmişti..Ben de yerde oturmuşum bişeyler yapıyorum ama hiç aklıma bile gelmiyo duvarları silmek için getirildiği o kovanın odaya…Tam annem bezin tekini ıslatıyodu ki Babam girdi odaya ve annemi durdurup..: “Silme sakın onları duvardan..Onlar onun ilk eserleri..” demişti.. bense yerde oturmuş küçük gözlerle olup biteni izliyodum…
(Sonra annemin bulduğu çözüm şu oldu:
-Oğlum bak kağıt vereyim ben sana kağıtlara çiz..sonra asarız onları duvara..duvarda olur resimlerin gene.. :))
Ogün bugündür çizyorum işte ben…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder