Bu metnin;ne kadar da "kayan yazı" olduğunu düşündüren bir görüntüsü var deil mi?....ama hayatta hiçbişey göründüğü gibi değildir......aslında... dikkatli bakarsanız bunun "kaymayan bir yazı" olduğunu göreceğinizi biliyor muydunuz?..............................................lütfen dikkatle bakmaya devam edin.................................................. ve bunun aslında kaymayan bir yazı olduğunu görün....................................................evet,simdi hep birlikte bakışlarımızı, tam olarak bu noktaya davet edelim.............................................................şimdi yavaş yavaş kaymayan bir yazıymış gibi gelmeye başladı deil mi?.................................birazdan bunun gerçekten de kaymayan bir yazı olduğunu siz de göreceksiniz............................................................................kaymayan bir yazı...............................:)))))).........

Perşembe, Şubat 16, 2006

Para Faktörüyle Tanışmam:


İlkokul ikinci sınıftaydım. Bizim sınıfta İsmail diye bi çocuk vardı. Böle esmer kara kuru bi şey…Maddi durumlarının da iyi olmadığı halinden belliydi..tenefüslerde kantine falan inmez,sınıfta otururdu..Meğer bizim yan binadaki kapıcının oğluymuş bu.. İkinci dönem bi yerde çırak olarak işe girmişti... İşe girince Hergün tam 1 milyon lira para getirmeye başladı okula.. Ben de okula hiç para götürmezdim. Kantinden zehirlenenler oluyo diye annem yanıma “ekmek” koyardı.
Ya bi de kızlar olur ya böle evden getirdiği şeye hiç “ekmek” diyemezsin..Bildiğin “Sandıviçtir” o!..öyle bi hale sokuyolardı ki ekmeği..Biz Bildiin haşır haşır torbaya koyar getirirdik..Onlarınki böle ya jelatine sarılıdır ya peçeteye falan..içinden mutlaka yeşillik sarkacak şekilde dizayn edilmiştir. Soğuk Sandıviç görünümündedir anlayacağınız..Neyse konuyu dağıtmayalım..Bir milyon da az para diildi o zamanlar bi ilkokul öğrencisi için..Sonra İsmail her tenefüs 5 eti cin, 2 fıstıklı tombi, 3 gofret almaya başladı..bense peynirli ekmeğimi yiyodum..Diyemiyodum ki anne zehirlenme kaşarlı sandviçten olur..Tombi’den olmaz diye..
Sonra Hasan vardı..ona da para verirdi İsmail: “Bi kek de kendine al Hasanım, bana da bunları getir..çabuk ol ama bak..” ve Hasan koştura koştura çıkardı sınıftan…

para kötü bişey sanırım yaa…

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Bu it ismail bi gün ben hocaya ve sınıftaki yalaka kızlara çok kızıp hocayada "Siktir lan eşolueşek!" dedikten sonra eve kaçmıştım çantayı falan toplayıp. MIT ajanlığım taa o zamandan.... ehem... Bizim salağın önde gideni hoca MERAL ERKOLUKISA'da bu iti bizim eve göndermiş git al die. Nu hayvan geldi eve başladı kapıyı kırmaya çalışmaya :D. Ben s.klemiom tabe kırarsa kırsın ben ödemicem nasılsa :)) Sonra sallamayınca gitmişti.. Eet böle bişi işte.. Ne bilim anlatim dedim.

PcKelleZoid dedi ki...

Ben de hatırlıyorum onu..Abi sendeki de iyi cesaret..olum bu ismail'in diil..Hocanın gıcıklığı resmen.İsmail naapsın...