Bu metnin;ne kadar da "kayan yazı" olduğunu düşündüren bir görüntüsü var deil mi?....ama hayatta hiçbişey göründüğü gibi değildir......aslında... dikkatli bakarsanız bunun "kaymayan bir yazı" olduğunu göreceğinizi biliyor muydunuz?..............................................lütfen dikkatle bakmaya devam edin.................................................. ve bunun aslında kaymayan bir yazı olduğunu görün....................................................evet,simdi hep birlikte bakışlarımızı, tam olarak bu noktaya davet edelim.............................................................şimdi yavaş yavaş kaymayan bir yazıymış gibi gelmeye başladı deil mi?.................................birazdan bunun gerçekten de kaymayan bir yazı olduğunu siz de göreceksiniz............................................................................kaymayan bir yazı...............................:)))))).........

Pazar, Haziran 25, 2006

ZONK

Abim okula başladığı zamanlar, 6 yaşında başlamıştı kendileri, evde çok sıkılır olmustum... Okula gitmek istiyodum ben de. Ama yaşım küçükmüş henüz...öle diyolardı. O zamanlar Erzurum’daydık... aradan bir iki sene geçti...Edirne’ye taşındık; ama ben hala küçüktüm okula gitmek için.
Ben de abim gelinceye kadar bişeyler hazırlıyodum evde, o gelince de onları oynuyoduk beraber ;) O zamanlar televizyonda bi yarışma vardı, hatırlarsınız belki.. “SEÇ BAKALIM”: Erhan Yazıcığolu’nun kanal 6 da sunduğu maskeli baloya benzeyen bi yarışma... “Büyük kutu mu cebimdeki mi?” gibi garip sorular sorardı yarışmacılara..Hani seçilen perdenin arkası boşsa kızların ellerindeki kartonlarda ya da saman yığınlarının üzerine yerleştirilmiş kartonlarda “zonk” yazardı.İşte o yarışmanın benzerini yapmıstım bi keresinde evde..

Ranzanın arasına battaniyelerimizden sıkıştırmıştım. 3 tane perde düşünün üst yataktan alt yatağa sarkan..arkalarına da hediyeler falan yerleştirmiştim.. Birine de Zonk koymustum :) Neyse abim gelip oynamıştı da çok gülmüştük beraber.. Sonra o da bana final kısmını yapmıstı yarışmanın.. 3 tane zarf hazırlayıp komidinlerin çekmecesine sıkıştırmıştı. Fakat zarflardan sadece ikisi bir çekmeceye sığınca, o da son zarfı başka bi komidinin çekmecesine sıkıştırmıştı. Ben gelip seçmeye çalışırken söyle demiştim:
-Yaa ama sen ben seçebiliyim diye içinde araba olanı buraya ayırıp koymussuuun...
Sonra açıp bi baktım ki hakkaten “araba” o zarftaydı. Fakat bilmediğim bi şey vardı.. Aylar sonra öğrendiğim bişey:
Meğer üç zarfta da “araba” varmış... abim üçüne de “araba” koymus...üstelik sadece 8 yaşındaydı henüz... evet abim, abim benim...

9 yorum:

Adsız dedi ki...

biz birbirimizi yerdik kardeşimle sırf onları hatırlıorum :) siz ne iyi anlaşıomuşunuz. valla taktir ettim ve özendim :)

Ayşegül (Patamushta-потому что) dedi ki...

Tamam ya bu kadar da hava olmaz ki! Bizim bi abimiz yok diye başımız kel mi yani? Alla allaa...

Yau ben de aaağbi istedim hep ama geç kaldım. Meğer önceden vermek gerekiyomuş aabi siparişini.

:P

powfff

PcKelleZoid dedi ki...

saol nil de... biz de çok kavga ederdik aslında yaa.. Hatta direk dalardık birbirimize. :)Sonra annem ayırmaya çalışınca da bir olup ona kızardık ha.. sen kızıştırıyosun kavgayı diye :)

Adsız dedi ki...

eheheeh ben sizin annenizin yerinde olacam aboowww çok pis walla :D
ben anne olmıyım en iyisi :D

PcKelleZoid dedi ki...

Sonra da terlikle kovalardı bizi... biz de ya ranzanın üst katına kaçardık ya da yatağın altına saklanırdık oralara yetişemiyo diye :))
canım annem yaa... yakalasa da vurmazdı hiç. :)

Adsız dedi ki...

tek çocuk olduuma gene lanet okudum.

berkhan dedi ki...

ben deee

Adsız dedi ki...

yaf, çocuktaki abi deil melek resmen, helal olsun saygı duydum.
yalnız sercan, böle sen her hikayede cnm abim, çiçek böcük fln yazıon da, abin nie hiç gelip bişi yazmıo, pek sallamıo gibi :D

PcKelleZoid dedi ki...

Yoo, yazıyo gayet de...
gerçi adam bi ay sonra askere gidecek işi gücü yok blog mu okuyacak..