Bi keresinde de yine gitmişiz böle misafirliğe... ben de çekirdek çitleyemiyorum o zamanlar. Evde yerken, önce bi ağzımla yarıp, sonra elimle, gayet kendi geliştirdiğim pratik yöntemlerle,açabiliyodum. Misafirliğe gittiğimiz o gün de nası acıkmışım ama anlatamam... Evin hanımı da bi kase çekirdek getirmiş önümüze, birer de çay koymuş oturuyo mal mal. Sıcak zaten çay, susamışsın içemiyosun...İsteyemiyosun da "Bi bardak su şeyetcektim de ben Nurgül Hanım Teyze de...öle hani biraz susamışım gibi geldi de bana azıcık,hani içsem mi ki bi..." nası istenir ki yaa. Ben hala çekinirim su istemeye az tanıdık bi aileyse misafirliğe gittiğin. Tabi suyu isteyemedim ama çekirdeği ağzımda çitliyo taklidini süper yapmıstım.
1-Önce umursamaz bi edayla bir tane çekirdek alınır.
2-Ağıza götürülür.
3-Çitler gibi yapılır; ama sadece ilk yarma darbesi verilir
4-Darbe başarıyla gerçekleştirildiyse çekirdek geri ağzıdan çıkarılıp kül tablasına yönlendirilir; ama atılmaz.
5-Yok darbe başarıyla gerçekleştirilemediyse çekirdek öylece çiğnenir.Nası olsa sonra çıkıyomuş arkadan.O gece öğrenmiştim bunu. :)
6-Çekirdek sehpanın altında hızlıca el yordamıyla açılıp, kabuk avuç içinde saklanarak yeni bir çekirdek alınır ele...ve böle sürüp gider :)
Çarşamba, Haziran 14, 2006
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder