Bu metnin;ne kadar da "kayan yazı" olduğunu düşündüren bir görüntüsü var deil mi?....ama hayatta hiçbişey göründüğü gibi değildir......aslında... dikkatli bakarsanız bunun "kaymayan bir yazı" olduğunu göreceğinizi biliyor muydunuz?..............................................lütfen dikkatle bakmaya devam edin.................................................. ve bunun aslında kaymayan bir yazı olduğunu görün....................................................evet,simdi hep birlikte bakışlarımızı, tam olarak bu noktaya davet edelim.............................................................şimdi yavaş yavaş kaymayan bir yazıymış gibi gelmeye başladı deil mi?.................................birazdan bunun gerçekten de kaymayan bir yazı olduğunu siz de göreceksiniz............................................................................kaymayan bir yazı...............................:)))))).........

Salı, Haziran 13, 2006

GÜN

Çocukken en nefret ettiğim günler, annemin gün yaptığı günlerdi... (bu da nası bi cümle olduysa artık) Eve bi grup kadın gelir... Salonda pasta böreği götürürken bağara bağara konusurlar... taa odadan duyarsın seslerini ve özellikle iğrenç kahkahalarını...
Hani bi opet reklamı var ya “ONA DİĞİİİL BUUNA BİNELİİİM” diye baarıyo bi grup dövülesi çocuk. Aynı onlar gibi bağrarak saçma sapan şeyler konusan bu karı milletine, onlar gelmeden sokağa top oynamaya çıkamazsan, annenin yoğun ısrarlarının da etkisiyle hoşgeldiniz demeye çıkmak zorundasındır. Henüz iraden annenin ellerindedir çünkü. Kapıdan hoşgeldiniz dersin ama hemen üstüne atlayıp elleriyle suratını ittirme suretiyle ellerini öptüren bu insanlardan gelen “Ay nası da büyümüş! Bu küçüğü dimi Semoş?” sesleri salonda yankılanırken, hayattan nefret ettiğini bikez daha anlarsın. Hayır zaten içeri girip de insanların tabaklarının dolu ötesi olduğunu görünce, pastadan sana az kaldı diye yeterince üzülmüşsündür yani. Bak sinirlendim gene yaa.. Canım da pasta çekti, iyi mi? Nerden bulcam bu saatte ben pastayı şimdi?

6 yorum:

berkhan dedi ki...

yaa aynı ben yaa... anneme hep kızardım, "bu kadınlar çok yiyolar, bana kalmıyo, pasta diye" :) bi de en kötüsü, bu teyzeler yanlarında çocuklarını getirip, senin odana yollarlar ve o sevimsiz küçük çocuğa katlanmak zorunda kalırsın... ohh iyi ki kurtuldum, bu dertlerden :))

PcKelleZoid dedi ki...

:))
büyümek güzel bişey galiba ya..sanki...

Adsız dedi ki...

annenin günleri sende derin darbeler yaratmış sercan :D

PcKelleZoid dedi ki...

Hangimiz de yaratmamıştır ki ya? Mesela ilkokulda Taylan diye bi arkadaşım vardı. O da "gün"den önce annesinin yaptığı bütün kurabiyelere birer ısırık atıp geri koymus yerine.. nası bi piskolojiyse artık bu...

PcKelleZoid dedi ki...

Ahahah nil aklıma sizin ilerde yapacağınız günler geldi birden.. "Devredeki diyod bayes karıntları sature ettik işte biz de sonra canımcım..dimi Yasemin ahahah?" diyen ve bi yandan kurabiye yiyen bi nil düşündüm birden :)

Adsız dedi ki...

:D ahahahaaahaha doru diosun öle olur bizim günler. ben de nefret ederdim günlerden ki hala nefret ediorm annemin günü olduu günler mümkünse eve girmiorm:)