Bu metnin;ne kadar da "kayan yazı" olduğunu düşündüren bir görüntüsü var deil mi?....ama hayatta hiçbişey göründüğü gibi değildir......aslında... dikkatli bakarsanız bunun "kaymayan bir yazı" olduğunu göreceğinizi biliyor muydunuz?..............................................lütfen dikkatle bakmaya devam edin.................................................. ve bunun aslında kaymayan bir yazı olduğunu görün....................................................evet,simdi hep birlikte bakışlarımızı, tam olarak bu noktaya davet edelim.............................................................şimdi yavaş yavaş kaymayan bir yazıymış gibi gelmeye başladı deil mi?.................................birazdan bunun gerçekten de kaymayan bir yazı olduğunu siz de göreceksiniz............................................................................kaymayan bir yazı...............................:)))))).........

Salı, Ağustos 01, 2006

Defter Kaplamak

Bi keresinde "Defter Kaplamak" sorunu yaşamıştım ben küçükken tayinler yüzünden sık sık okul değiştirdiğimizden dolayı. Annem kaplardı benim defterlerimi hep. Ben de bant hazırlardım anneme bi işe yaramanın verdiği hazla. Bi de defteri dik tutmaya yarardım annem bantları yapıştırırken :))
Burda sorun olan bu kısım değildi tabi... Sorun, eski okulumdan geldiğimde defterlerimin kırmızı saydamsı bir kap kağıdından kaplanmış olmasıydı. Bi gün çıkardım defterlerimi tenefüste masama koyuyorum bi grup dövülesi çocuk parmaklarıyla beni göstererek:
-EHEHHE KIIIIZ KIIIZ KIIIZ!!!
HAHAHAHEHE HEHEHHUAUA KIIIIZ
diye dalga geçmeye başlamıştı. Önce şaşırmış, sonra çok üzülmüştüm. Halbuki o ana kadar gözüme kötü görünmüyodu kap kağıtlarım. Önceki okulumda hiç kimse dalga geçmemişti çünkü. Meğer bu okulda öğretmen kız çocuklarına kırmızı saydamsı kapla, erkek çocuklarına da mavi saydamsı kapla kaplamalarını söylemiş. Ben ne bileyim, zaten yeni gelmişim salak salak bakıyorum etrafıma... Ama onlar gülerken aklımdan geçirdiğim bir şey daha vardı. Hayat boyu unutamayacağım bir şey. Önceki okulumda bir gün bir arkadaşım defterlerini gaste kağıdıyla kaplayıp gelmişti okula. Ben sanatçı ruhumla gaste kağıdının defterler üzerinde ne kadar da güzel göründüğünü, yarın ben de anneme söyleyip yapmalıyımı düşünürken bi grup yaramaz geçinen çocuk onla dalga geçmeye başlamıştı bile:
-FAAAKİR FAAAKİİİR!!!
O da hıçkıra hıçkıra ağlamış, yırtmıştı bütün defter kaplarını.. Bi de annesinden dayak yemiştir evde bu yüzden... Ben de vazgeçmiştim gasteyle kaplamaktan defterlerimi tabi olayı anlayınca biraz geç de olsa.
Çocuklar fazla acımasız oluyolar galiba o yaşlarda. Aynı sınıfta bi tarafta su geçirmez saatiyle sana hava atan bi çocukla "tavşan kaç tazı tut" oynarken diğer tarafta defter kabına bile para harcayamayan çocukla "kutu kutu pense" oynuyosun, ve hiç bi zaman bilmiyosun akıllarından neler geçtiğini biraz büyüyüp olgunlaşmadıkça zaman. Hayat pis bi olgu sanırım...ve sanki artık benim için yeterince olgunlaştı zaman.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

yaa bu yapılan şeyler cocuklarda derin yaralar bırakıo aslında, kücükken düsünmeyip de tak die sölediimiz o kdr cok sey var ki karsı taraf yıllar boyu unutmuo, bazı seyleri hayatlarının geri kalanında gizlemelerine neden olabilio ki bu da onları kendileri olmaktan uzaklastırıo. bi küçük cocuun düsünmeden sarfettii belki de gercekten önemsiz olan bi söz dierinin içine oturuo. cocukların bazısı gercekten kötü olabilio :)

Adsız dedi ki...

ilkokul 3te arkadaşım çantamda ilaç bulup aaa gamze kötü şeyler içiyoo diye bağırmıştı herkes benden uzaklaşmıştı!o gün o kızdan tiksinmiştim ama yıllar sonra öğrendiğim şeyle kızdan tiksindiğim için bi kerede kendimden tiksindim;kızın dedesi ölmeden önce bu ilcı kullanıyormuş...

PcKelleZoid dedi ki...

Aslında insan çocukken biraz da saflıktan yapıyo bunu. Gördüğünü söylüyo işte.. Mesela geçen berkhan anlatmıştı. Serviste çok şişman üst sınıflardan bi çocuk varmış. Berkhan da sırf meraktan "Sen kaç kilosun?" diye en saf haliyle sormuş çocuğa. Sonra bi tenefüs boyunca kovaladı beni adam diyo :)))