Bu metnin;ne kadar da "kayan yazı" olduğunu düşündüren bir görüntüsü var deil mi?....ama hayatta hiçbişey göründüğü gibi değildir......aslında... dikkatli bakarsanız bunun "kaymayan bir yazı" olduğunu göreceğinizi biliyor muydunuz?..............................................lütfen dikkatle bakmaya devam edin.................................................. ve bunun aslında kaymayan bir yazı olduğunu görün....................................................evet,simdi hep birlikte bakışlarımızı, tam olarak bu noktaya davet edelim.............................................................şimdi yavaş yavaş kaymayan bir yazıymış gibi gelmeye başladı deil mi?.................................birazdan bunun gerçekten de kaymayan bir yazı olduğunu siz de göreceksiniz............................................................................kaymayan bir yazı...............................:)))))).........

Çarşamba, Ağustos 09, 2006

ÜÜÜÜĞĞBAAAEE

Eskiden böle araba kornaları vardı, bilenler hatırlar.. "ÜÜÜÜĞĞĞBAAA" diye öterdi hani.
İlkokuldayken de kalem kutuları direksiyon şeklinde tutulup arabacılık oynanırken
bu ses çıkarılırdı. Yani en azından benim çevremdeki coşkun güruh öle yapardı. "Kalem Kutusu"
dedim de... bi de böle bişey vardı dimi yaa?! "Kalem kutusu" puahahhah. Böle kalem koyardık içine..
Ben pek sevmezdim ortalıkta elinde kalem kutusuyla koşuşturup "ÜÜÜğğğĞĞĞbBAAA" diye
bağarmayı ama dışlanmamak uğruna hiç denemedim de değil. Neyse,
İlkokul 2'inci sınıftayken Güven İlkokulundaydım. Bizim sınıfta bi ikili vardı. Aynı
şeyler gibi, hımmm... Steinback'in George ve Lennie’ni, ya da Walt Disney'in
Darkwingduck'ı ve Launchpad'i gibi bi ikili işte.. ne kadar anlatabildim bilmiyorum.
Yani Arif Erdem ve Hakan Şükür gibi ya da Fred ve Barni gibi değillerdi, Erman Toroglu ve Sansal Buyuka, Cenk ve Erdem Beyler ya da Shrek ve Eşek gibi de değillerdi işte, nası diyim böle Karl Malone ve John Stockton vari bi ikili...
Neyse işte bigün tenefüste bunlar bahçede "üübaa" oynarken ben de mülayim bir vatandaş olarak kendi yolumda ilerliyordum.
İri ve aptal olanı bana dooru hızlıca koşmaya başlayıp "üüübaaa!!!" diye haykırarak gelip karnıma vurmuştu kalem kutusuyla.
-URNGH!
Karnımda hissettiğim acı inanılmazdı. Tüm sinirlerim yanıyordu, karburgalarım çatlamıştı belki de. Acıyla kafamı kaldırıp çocuğun suratına anlamlı anlamlı baktım. Aynen şöyle dedi:
-Korna çaldık ya...
Minyon olan verdiği direktifin yerine geldiğini görmenin verdiği hazla sırıtıyordu pişkin pişkin. Ama görmediği bişey vardı.
Tam da o anda arkasından geçen 5'inci sınıf öğrencilerinden biri ağbimdi.Ben kıvranırken yaklaşıp:
-Noluyo burda?! dedi
Minyon olan hemen:
- Şey biz üba oynuyoduk da abi.
- Naapıyodunuz, napıyodunuz?
- Üba oynuyoduk.
- Üba mıı?

- Üba.

(Artık abimin arkadaşı dayanamayıp)
- Yürüyün gidin lan burdan! deyince çocuk uçan tekme atmaya falan çalışmıştı da pis bi dayak yemişti abimlerden. Sonra da "arkam" olduğunu gördüğü için bana
yakın davranmaya başlamıştı. Nitekim bir dönem sonra biz gene taşınmıştık ordan da...

6 yorum:

Tymaut dedi ki...

bi kere üÜĞĞBA değil o AAABİİİİBAAAA

Tymaut dedi ki...

çocukluğunu yanlış yaşamışsın sen

PcKelleZoid dedi ki...

A-BÜÜBAA diyenler vardı evet ama..
AAABİİİBAAA da deil artık ya..O baştaki "A" varla yok arasında olduğu için yazmadım ben onu..

Adsız dedi ki...

hyr yanlış hatırlıosunuz siz, o bikere şöleydi : ürrüüüüüğğğbeaaa

Adsız dedi ki...

ya biz nerde yasıoduk ki hiç hatırlamıorum böle bişi, eksik yaşamışım cocukluumu:P

Adsız dedi ki...

kalemkutu eheueheue ilkokulda sindy bebek arabası yapardık biz onu sonra sindy bebeklerden tiksinince niyeyse kalemkutuyu da attım taa ki lise sona kadar!!o yıllarda tekrar sevdim kalemkutumu hatta özel bi bağ kurdum hala da var:)ne karışık bi gelişim!