
-Neresi?
-sqaskfahil (ilk söylenişte imkansızdır anlamak. Bi daha sorasın)
-neresi neresi?
-sasqfahtin ( gene anlamassın genelde ve ersin karabulut'un da yaptığı gibi öndekine uzatırken parayı, aynı sesi çıkarırsın)
-şurdan bi sasqfahting uzatırmısınız?
-ney?
-sqaskfahiğl. :)
Adam bi daha "neresi diyosunuz anlamadım" derse sıçtın. arkaya bi daha dönülür "pardon neresiydi?" denir falan..neyse eziyettir işte bu iş bildiğin.
Sonra dolmuş giderken böle artık birbirlerinin ne dediğini anlayamayanların kendini geri zekalı hissetmeye başladığı anda bi teyze bindi dolmuşa.
Yanıma oturdu... Başladı muabbete. Bi de saf oluyo insan o yaşlarda. Kadın soruyo, sen cevap veriyosun mal mal...
-Okula gidiyo musun bakalım sen?
-Gidiyorum.
-Kaça gidiyosun?
-orta bir.
-Aldın mı karneni, nası geldi karnen?
-Daha gelmedi..şimdi onu almaya gidiyorum zaten...
-Hmmm...İnşalla çok güzel gelir karnen. Alınca gökyüzüne bak olur mu? Bulutlara bak ki ben de bakayım ve anlıyım karneni aldığını..
(Niye bakyorum lan bulutlara?! manyağa bak! ne saçma...)
-tmm bakarım teyze.

Kadın da hasta ruhluymuş resmen ya. Piskolojimi bozdu. Unutmadım hala...