Bu metnin;ne kadar da "kayan yazı" olduğunu düşündüren bir görüntüsü var deil mi?....ama hayatta hiçbişey göründüğü gibi değildir......aslında... dikkatli bakarsanız bunun "kaymayan bir yazı" olduğunu göreceğinizi biliyor muydunuz?..............................................lütfen dikkatle bakmaya devam edin.................................................. ve bunun aslında kaymayan bir yazı olduğunu görün....................................................evet,simdi hep birlikte bakışlarımızı, tam olarak bu noktaya davet edelim.............................................................şimdi yavaş yavaş kaymayan bir yazıymış gibi gelmeye başladı deil mi?.................................birazdan bunun gerçekten de kaymayan bir yazı olduğunu siz de göreceksiniz............................................................................kaymayan bir yazı...............................:)))))).........

Cumartesi, Mart 11, 2006

geri dönmek istiyorum.

- Gözlerim kızarana kadar ataride Tsubasa oynadığım,
- Kahvaltıda annemin bana yağlı tuzlu ekmek sürdüğü,
- Annem evi süpürürken süpürgeyle beraber "aaağAAAA" diye süpürgeye eşlik ettiğim,
- Evin en küçüğü olduğum için evin bütün bakkal ihtiyaçlarında annemin bana seslendiği,
- Tavlanın nası oynandığını bilmeyip pullara parmak ucuyla bastırarak düşman pulların üstüne atlatıp askercilik oynadığım,
- Dizlerimizin üstüne çöküp, ellerimiz dışarda kalacak şekilde kollarımızı tişörtlerimizin içine alıp, çoraplarımızı içiçe geçirip top yaparak abimle evde futbol oynadığımız,
- Burnumu karıştırıp parmağımıın ucundaki pisliği bulunması en imkansız olan yere sildiğim ve kuruyunca ordan alıp camdan dışarı attığım,
- Bulduğum her kağıt parçasına ve odamın duvarlarına resim yaptığım,
- Gizli gizli abimin odasına saklanıp o tam gelirken onu korkuttuğum,
-Futbolcu kartlarıyla mahallede “beşer-takım-son” oynadığım,
- Babam odama kucağında götürsün diye salonda uyuyo numarası yaptığım ve asla gülmemeyi başaramayıp numaramın anlaşıldığı,
- Yolda yürürken çişim geldi dediğimde babamın istifini hiç bozmadan “evde yaparsın” dediği,
- Koltuk altından osuruk sesi çıkardığım,
- Arbada giderken kafamı camdan çıkartıp rüzgarı yüzümde hissettiğimde içerdekilerin kızdığı ama benim onları duyamadığım,
- Okula giderken bütün kitaplarımı çantama doldurduğum ve hiç çanta hazırlamak zorunda kalmadığım,
- Saadettin Dedemin şaşırtmacalı zeka soruları sorduğu,
- Kavgadan sonra en son konusanın kavgadan galip ayrıldığını sandığım,
-Babamla beraber özel kuvvetlerin iştima alanına gidip halatlara tırmandığım,
yapay uçaktan kumlara atladığım, dikenli tellerin altından süründüğüm,
-Olmayan dişlerimin yerine dilimi yerleştirebildiğim
-Sadece koşarak eğlenebildiğim,
-Nerdeyse hiç sorumluluğumun olmadığı o günlere geri dönmek istiyorum...

1 yorum:

Ayşegül (Patamushta-потому что) dedi ki...

Her ne kadar annem uzun yıllar arkadaşlarla bakkala gitmememe izin vermese de gizli gizli bakkala gidip ıvır zıvır almayı, yandaki uçurumsu yerde "dağcılık" oynamayı, tırmanırken orayı burayı kazıp tebeşir çıkarmayı, "karanlık oda" oynamayı,çekiçleri çivileri kalasları toplayıp el arabası-kulübe vs yapmayı vs vs vs vs özledim ben de... daha neler neler özledim de...
aslında çocukluğumun bittiğine inanmak istemiyorum.
Bak biz geçen akşam gecenin 1'inde Adnan Yazuz Zehra ve Hüsam'la birdirbir oynadık!!! Bayırdan yuvarlandık!!! Hehehe çok zevkliydi... Bahar gelsin de bi bak neler yapıyoruz daha... O kadar kolay diil çockluğu silip atmak! Daha uzuuun bi hayat var önümüzde. Zevkini son damlasına kadar çıkarmak bizim elimizde... Vıcccıııyyykkkk!